- cızgı
- çizgi
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
çizgi — is. 1) Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril Bu kâğıda üç çizgi çekti. Ö. Seyfettin 2) Yüz ve vücut hatlarının her biri Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu. O. Rifat 3) mat. Bir noktanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cizgi — bax xətt 2. Kosa dik bir cizgi çəkir, sonra yanlardan onu qarmaqla bağlayır. S. R.. Gözlərinin kənarlarından gicgahlarına doğru uzanan cizgilər onu daim gülümsər göstərirdi. M. Rz … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çizgi ölçek — is., ği Plan veya haritanın alt köşesinde yatay bir çizgi ile gösterilen, harita üzerindeki uzunluğun gerçekte ne kadar uzunluğa karşılık olduğunu belirten ve bunun çizgi üzerinde işaretlenmesiyle elde edilen ölçek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi çekmek — 1) bir noktayı hat biçiminde çeşitli yönde uzatmak 2) mec. bitirmek, sona erdirmek Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi im — is. Malın değişik özelliklerini ve fiyatını belirten, elektronik aygıtların okuyabileceği biçimde düzenlenmiş etiket, barkod … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi film — is., sin., TV Bir konuyla ilgili olarak karakterlerinin hareketlerini belirtecek biçimde art arda çizilmiş resimlerden oluşan sinema filmi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi hakemi — is., sp. Voleybolda topun veya ayağın çizgiye temas durumunu belirlemekle görevli hakem … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi resim — is., smi Yalnız çizgilerle yapılmış resim … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi roman — is. Konuyu ve olaylar zincirini kesintisiz olarak resimleme yöntemiyle okuyucuya sunan roman … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana çizgi — is., mat. Belli bir kurala göre yürütülerek bir biçimin oluşmasına yarayan çizgi … Çağatay Osmanlı Sözlük