- zılgıt
- azar, paylama
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
zılgıt — is., tkz. 1) Korkutma, çıkışma, gözdağı, azarlama 2) Güneydoğu Anadolu Bölgesi nin bazı yerlerinde genellikle düğünlerde eğlenmek amacıyla dili ağız içinde değişik bir biçimde oynatarak ahenkli bir ses çıkarma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zılgıt vermek — korkutmak, çıkışmak, azarlamak, gözdağı vermek Şehrin büyükleri otelciye adamakıllı bir zılgıt vermişler. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
zılgıt yemek — azar işitmek Biraz evvel babamdan yediğim zılgıttan sonra... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
Halay — Partition de yallı. Le halay (en arménien chourch bar, en azéri yallı, en grec Χαλάϊ, en kurde Gowend ou Dîlan, en syriaque ܚܓܐ Ḥeggāʾ, en … Wikipédia en Français
zılgıtlanmak — nsz Zılgıt yemek, azar işitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük