- yavuklu
- sözlü
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
yavuklu — is., hlk. 1) Sözlü Köylerine dönmekte olan iki er, yavukluları için birer maşa aldılar. Halikarnas Balıkçısı 2) Sevgili … Çağatay Osmanlı Sözlük
γιαβουκλούς — ο (θηλ. γιαβουκλού, η) 1. εραστής 2. μνηστήρας. [ΕΤΥΜΟΛ. < τουρκ. yavuklu «αρραβωνιαστικός, ιά»] … Dictionary of Greek
namzet — is., di, Far. nāmzed 1) Aday Ben kalkar, namzedin yüzüne dik dik bakarım. Ö. Seyfettin 2) hlk. Sözlü, yavuklu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller namzet göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevgili — sf. 1) Sevgi ve bağlılık duyulan Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol. T. Fikret 2) is. Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan Birleşik Sözler uzatmalı sevgili … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözlü — sf. 1) Sözle, konuşma biçiminde yapılan, şifahi, yazılı karşıtı Sözlü sınav. 2) is. Evlenmek için birbirine söz vermiş olan kimse, yavuklu Birleşik Sözler sözlü film sözlü saldırı sözlü soru önergesi açık sözlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
jauklija — jaùklija ž DEFINICIJA reg. 1. zaručnica, nevjesta 2. ljubljena djevojka, odabranica uopće ETIMOLOGIJA tur. yavuklu … Hrvatski jezični portal
atalınlığ — adaklı, namzed, menzur, yavuklu … Çağatay Osmanlı Sözlük
atığlığ — adaklı, yavuklu, namzed olmuş kız, tenzir edilmiş şey … Çağatay Osmanlı Sözlük