yamru

yamru
eğri

Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yamru yumru — sf. Yumru Ökçeleri çarpık, uçları kalkık, yamru yumru ayakkabıları toz içindeydi. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumru — is. 1) Yuvarlak, şişkin şey Alnında bir yumru var. 2) Sap, kök veya dallarda bulunan, yedek besin taşıyan şişkin madde Patates nişastalı bir yumrudur. 3) sf. Şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli Yumru yanaklı bir çocuk. 4) sf. Eğri büğrü, çarpık,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • daraç — sf., cı Dar Başını, geçtiğimiz daraç bir sokaktaki yamru yumru karanlık evlerin arasından görünen gökyüzünün mavi boşluğuna doğru kaldırarak geniş soluklar alıyor... R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düğümlü — sf. 1) Düğümlenmiş olan 2) Budaklı Yüksek çınarların yamru yumru düğümlü dalları henüz yapraklarla örtülmemişti. Ö. Seyfettin 3) mec. Sorunlu, karışık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yamrulmak — nsz Yamru yumru bir duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yamuk yumuk — sf. Yamru yumru Hızını artıran yel, yamuk yumuk sokaktaki gübreli tozları kaldırıyordu. A. Sayar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hemhâl olmak — bütünleşmek, birliktelik özelliği göstermek Çiçeklerle hemhâl olmuş, güya yumuşayarak çadırlar gibi yamru yumru kalmış duvarlar. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”