- yaltaklanmak
- birine çıkar uğruna iyi davranmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
yaltaklanmak — nsz Birine hoş görünmek için onursuzca davranmak, dalkavukluk etmek, tabasbus etmek Ona buna yaltaklanan hizmetçi Şükriye nin bu numaralarından faydalanırdı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabasbus etmek — yaltaklanmak Karşısına çıkana tabasbus edecek, el pençe divan duracak değil a! S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaltaklık etmek — yaltaklanmak O iri, endamlı, dökme kehribar vücudunda öyle bir sokulmak, sürtünmek, bir kedi gibi mırıldana mırıldana yaltaklık etmek istidadı göze çarpardı ki işte bu hâl kasaba çapkınlarının uykularını kaçırır, akıllarını alırdı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
etek öpmek — yaltaklanmak, dalkavukluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruk sallamak — yaltaklanmak Gül gibi yavrusunu bırakıp da evlenecekmiş. Kuyruk sallaya sallaya oğlumu öldürttü. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yufkalanmak — yaltaklanmak, yavuncımak III, 203, 204 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TABASBUS — Yaltaklanmak. Kendini küçülterek riyakârlıkla kendini beğendirmeğe çalışmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEMELLUK — Yaltaklanmak. * Tevâzu ve yumuşaklık göstermek. * Dalkavukluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
köpekleşmek — nsz Onurunu yitirip yaltaklanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaltaklanma — is. Yaltaklanmak işi, dalkavukluk, tabasbus … Çağatay Osmanlı Sözlük