- üremek
- çoğalmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
üremek — nsz 1) Canlı, doğup çoğalmak Altı, yedi ay içinde küçük sürü üredi. Ö. Seyfettin 2) Yetişmek Çubuklu bahçede üreyen kızılcık da hiçbir yerde bulunmaz. S. Birsel 3) mec. Çoğalmak, artmak Yün kalın olduğu için örgü çabuk ürüyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuymak — üremek III, 246 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
üdremek — üremek, çoğalmak , I, 273 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bitlenmek — nsz Üzerinde bit üremek Bu kibar kıyafetli adamdan öteki bitlenenler ve dayak yiyenlerden daha çok iğrenir oldu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
böceklenmek — nsz İçinde veya üstünde böcek üremek Ağaç böceklendi. Mercimek böceklenmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kardeşlenmek — nsz, hlk. Ekin bir kökten birkaç sap birden üremek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karmık — is., ğı, hlk. 1) Çay ağzında yapılmış olan balıkçı büğeti 2) Mersin balıklarının üremek için denizden nehirlere geçişleri sırasında avlanmalarında kullanılan ve nehir ağızlarına kurulan çok iğneli bir olta takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurtlanmak — nsz 1) İçinde veya üzerinde kurt üremek 2) mec. Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek 3) mec. Sürekli kımıldanmak 4) mec. Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak Sabahtan beri burada kurtlandım, biraz çıkalım … Çağatay Osmanlı Sözlük
türemek — nsz 1) Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek Halide Hanım ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış. Y. K. Beyatlı 2) dbl. Bir kökten çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üreme — is. 1) Üremek durumu 2) biy. Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül Birleşik Sözler üreme organları döllenmesiz üreme eşeyli üreme eşeysiz üreme… … Çağatay Osmanlı Sözlük