- usanmak
- bıkmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
usanmak — den Tekrarlanması, uzun sürmesi dolayısıyla bir şeyden hoşlanmaz veya sıkılır duruma gelmek, bıkmak, bezmek Bir iskele kuşu gibi bir aşağı bir yukarı dolaşmaktan da usandım. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıkıp usanmak — çok bezmek Giy onu, çıkar onu. Eş dost, konu komşu, sırtımda onu göre göre bıktılar, usandılar. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak) — ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bezginlik getirmek — usanmak, bıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gına gelmek — usanmak, bıkmak Siyasetten, eleştiriden gına gelmişti … Çağatay Osmanlı Sözlük
bizar olmak — usanmak, bıkmak Ayyaşlığımdan, sersemliğimden, aksiliğimden bütün müşterilerim, arkadaşlarım bizar oldular. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
illallah demek (veya etmek) — usanmak, bıkmak, bezmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
turulmak — usanmak, bıkmak II, 126 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ulınmak — usanmak, bıkmak; kıvrılmak, dolanmak, I, 204, 205; I I, 241bkz: ulunmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ulunmak — usanmak, bıkmak; kıvrılmak, dolanmak I, 204bkz: ulınmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini