- basmak
- 1. yaprak yada peyniri yasmak2. merdiven, basamak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
basmak — basmak, üzerine çökmek, yıkrnak I, 434,516; II, 10,74,119,165 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
basmak — e, ar 1) Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. C. Külebi 2) Küçük çocuklar ayakta durabilmek 3) Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek Motor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başmak — is., ğı, esk. Ayakkabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
başmak — nâlin, ayak kabı, çepek, kefş, kösele … Çağatay Osmanlı Sözlük
başmak — pabuç I, 378, 466; II I, 417bkz: başak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
BAŞMAK — Eskiden kullanılan bir çeşit ayakkabı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bağrına basmak — 1) kucaklamak İzmir den kalkıp Mısır a kadar beni görmeye, beni okşamaya, beni bağrına basıp sevmeye gelirdi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) den biriyle ilgilenerek onu koruyup kayırmak, yetiştirmek Sen onu bambaşka duygularla, heyecanlarla bağrına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaza basmak — 1) harekete geçirmek veya hızını artırmak için motorlu taşıtın gaz pedalına basmak 2) mec. bir işi hızlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırlık basmak (veya çökmek) — 1) gevşeklik ve uyku gelmek 2) ağır bir hava kaplamak, sessizlik oluşmak Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bam teline basmak (veya dokunmak) — (birinin) en çok kızacağı şeyi yapmak veya sözü söylemek Firuzan bam teline basıyor, aksi sesler çıkarıyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük