- satmak
- söylemek, konuşmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
satmak — satmak. I, 519; II, 193, 219, 294, 295, 296 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
satmak — i, ar 1) Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek Geniş arazisini parselleyip sattı. T. Buğra 2) nsz, mec. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak Onun yerinde kim olsa bu kadar azamet satardı. P. Safa 3) mec. Bir kimse,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
azamet satmak — büyüklük taslamak, çalım satmak, böbürlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
caka satmak — gösteriş yapmak, çalım satmak Askerliğin palavra ile olmadığını anladı ama hâlâ caka satıyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiyaka satmak — argo gösteriş yapmak, caka yapmak, çalım satmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haraç mezat satmak — açık artırma ile satmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Müslüman mahallesinde salyangoz satmak — körler mahallesinde ayna satmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yok pahasına satmak (veya almak veya gitmek) — son derece ucuz satmak Mallarını, tarlalarını yok pahasına satıyorlardı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
afi kesmek (veya satmak veya yapmak) — birine karşı gösteriş yapmak, kabadayılık etmek Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
avurt satmak (veya avurt zavurt etmek) — 1) beceremeyeceği şeyleri becerebilecekmiş gibi konuşmak 2) korkutucu sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük