- sacmak
- bir uzvun içten zonklayarak ağrıması
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
saçmak — I, 79, 272; II, 4 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
saçmak — i, ar 1) Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı. M. Ş. Esendal 2) Işık ve ısı yaymak Büyümüş gözler örste dövülen kızgın demir gibi kıvılcımlar saçtı. R. N. Güntekin 3) mec. Belli bir görüşü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dehşet saçmak — ortalığa korku vermek Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
döküp saçmak — dağıtmak, ziyan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nifak tohumu ekmek (veya saçmak) — huzursuzluk, ara bozma sebebi olacak şeyleri yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
inci saçmak — (ağzından) birbirinden güzel sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
korku saçmak — herkesi korkutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zehir saçmak — çevreye kötü propaganda yapmak veya insanları olumsuz davranışlara yönlendirmek, tahrik etmek, ortalığı karıştırmak Bunlar, etraflarına mütemadiyen zehir saçmakta ve kendi kuruntularını ancak birtakım garip snopluklarla avutmaya çalışmaktadırlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateş saçmak — çok kızmak, çok öfkelenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜNASERE — Saçmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük