- pürüz
- piriz
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
pürüz — is. 1) Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik veya kusur Cildin pürüzleri. 2) mec. Engel, güçlük Birleşik Sözler pürüzalır Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller pürüz çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pürüz çıkarmak — engel çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöpürdük — pürüz sıkıntılı … Beypazari ağzindan sözcükler
çapak — 1. is., ğı, hay. b. Sazan familyasından, vücudu yandan basık, 50 cm uzunluğunda, 4 5 kg ağırlığında, sarı pullu, eti tatsız, kılçıklı bir tatlı su balığı (Abramis brama) 2. is., ğı 1) Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan … Çağatay Osmanlı Sözlük
engel — is. 1) Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir formül aradık ve bulduk. H. Taner 2) Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güçlük — is., ğü 1) Güç olan bir şeyin niteliği, zorluk 2) Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar. B. Felek 3) Engel, pürüz Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı. O … Çağatay Osmanlı Sözlük
pürüzlenmek — nsz 1) Pürüz oluşmak, pürüzlü duruma gelmek 2) Ses boğuk ve bozuk çıkmak Konserlerde sesi pürüzlendiği zaman böyle yapardı. R. N. Güntekin 3) mec. Bir iş, durum vb. karışık ve güç bir duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pütür — is. Küçük kabarcık, çıkıntı, pürüz, pürtük Birleşik Sözler pütür pütür … Çağatay Osmanlı Sözlük
KITMİR — Ashab ı Kehf in köpeğinin adı. * Hurma ile çekirdeğinin arasındaki ince zar. Çekirdeğin arasındaki ince pürüz. * Hakir ve küçük olan şeylerde mesel olmuştur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük