- köstek olmak
- bir işi engellemeye çaılşmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
köstek olmak — engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
köstek — is., ği 1) Saat, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir Koltuklara kurulur, altın kösteklerini parmakları ile çevirir. S. F. Abasıyanık 2) Koşulan atların tepmesini önlemek için kuskun kayışına eklenen kayış 3) Balık iğnesini oltaya bağlayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kösteklenmek — nsz 1) Ayağına köstek vurulmak 2) Ayağına bir engel takılarak düşer gibi olmak veya düşmek 3) mec. Bir iş yürümez duruma getirilmek, engellenmek Fikrim, zihnim kösteklendi. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşımak — i 1) Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı. S. F. Abasıyanık 2) Üstünde bulundurmak Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı. Y. K. Beyatlı 3) Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük