- avlanmak
- yabani hayvan vumak, balık tutmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
avlanmak — nsz 1) Avlama işine konu olmak 2) Ava gitmek, ava çıkmak, av için dolaşmak Ben her yıl bu ormanda avlanırım … Çağatay Osmanlı Sözlük
gafil avlanmak — beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız bir anda bir olayla karşılaşmak, zor duruma düşürülmek Atatürk bizden ayrılınca öbür sınıflara da girmiş. Fakat onlar bizim gibi önceden hazırlanmadıklarından gafil avlanmışlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ava çıkmak — avlanmak için gitmek Dedemler silahlanıp dağlarda eşkıya avına çıkmışlar domuz avına çıkar gibi. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
awlalmak — avlanmak, I, 295, 296bkz: awlanmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
awlanmak — avlanmak, I, 298bkz: awlalmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
alamana ağı — is. Kıyılardan uzak sularda avlanmak için iki alamana kayığı tarafından kullanılan, uzunluğu 200 250, genişliği 7 25 kulaç olan büyük ağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
avlanma — is. Avlanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dreç — is., ci, İng. dredge Ağlı kepçe, tarama ağı Dreçlerle, algarnalarla, manyetolarla avlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gafil — sf., Ar. ġāfil Aymaz Ben gafil bir kız değilim. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gafil avlamak gafil avlanmak gafile kelam, nafile kelam … Çağatay Osmanlı Sözlük
şikâr — (F.) [ رﺎﮑﺵ ] 1. av. 2. av hayvanı. ♦ şikâr etmek avlamak. ♦ şikâr olmak avlanmak, av olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü