- kayış
- deriden kemer
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
kayış — 1. is. 1) Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu. Ö. Seyfettin 2) Ustura bilenen cilalı kösele Birleşik Sözler kayış balığı kayış dili aşırma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayış gibi — 1) sert, koparılmayan Kayış gibi et. 2) çok kirli Kayış gibi çamaşır … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayış balığı — is., hay. b. Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık (Regalecus glesne) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayış dili — is. Kaba ve çirkin sözler kullanılarak konuşulan dil … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırma kayış — is. Bir çarkı döndürmek için kasnaktan kasnağa geçirilen kuşak biçimindeki kayış çember … Çağatay Osmanlı Sözlük
uruk kayış — kism, akraba; cemaet … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadış — kayış. I, 369, 499; II I, 10, 325 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kadışlamak — kayış yapınak. III, 335 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
RİHAT — Kayış yapımında kullanılan deri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TANEF — Kayış. * Dağ burnu. Dağ başı. * Kapı üstüne yapılan örtü. * Duvar üzerine yapılan saçak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük