- hapıs
- hapis
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
hapis — is., psi, Ar. ḥabs 1) Bir yere kapatıp salıvermeme 2) Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası 3) Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane Sadakatinin mükâfatını hapiste aç kalmakla görür. B.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapis giymek — hapis cezasına çarptırılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapis kalmak — 1) mahkûm olarak hapiste yatmak 2) bir yere çıkamaz, gidemez durumda olmak Bu köprünün yol vermeyişinden dolayı, Haliç te yıllar boyu hapis kalan gemiler oldu. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapis yatmak — hükümlü olduğu süreyi hapishanede geçirmek Adamcağız hem hapis yatacak hem dayak yiyecek. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hapis — Haapaniemen urheilukenttä … Suomen slangisanakirjaa
hapis — (A.) [ ﺲﺒﺣ ] bir yere kapatma veya kapanma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAPİS — (Bak: Habs … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağır hapis cezası — is., huk. Yirmi yıl veya ömür boyu hapis cezası … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafif hapis cezası — is., huk. Ayrı hücreye kapatılmaksızın çektirilen hapis cezası … Çağatay Osmanlı Sözlük
müebbet hapis — is., psi Ömür boyu süren hapis … Çağatay Osmanlı Sözlük