- goğuş etmek
- dedikodu etmek
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
göğüs vermek — eziyete, sıkıntıya katlanmak, tahammül etmek Ben, onun hatırı ve hatırası için daha ağırlarına da göğüs verirdim. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hurdahaş etmek — kırıp dökmek, parçalamak İçerisinde tok tok vuran bu ses, onun incecik göğüs tahtasını hurdahaş etmeye kâfi idi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyafram — is., anat., Fr. diaphragme 1) Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve geniş kas 2) fiz. Bir ışık demetinde uçtaki ışıkları tutmak ve optik cihazlarda daha net bir görüntü elde etmek için çapı ayarlanabilir ışık geçirmez levha … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalp — 1. is., bi, esk., Ar. ḳalb Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalp etmek 2. is., bi, anat., Ar. ḳalb 1) Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ses — is. 1) Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. F. R. Atay 2) Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum. R. H. Karay 3) mec. Duygu ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEVR — Yalan, kizb. * Bâtıl mâbud. * Ziyaret etmek. * Göğüs üst … Yeni Lügat Türkçe Sözlük