- esirgemek
- sakınmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
esirgemek — i, den 1) Korumak, himaye etmek, vikaye etmek Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim. H. C. Yalçın 2) Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım. A.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esirgemek — acımak, eseflenmek I, 306 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
gözü gibi sakınmak (veya saklamak veya esirgemek) — (bir şeyi) bir şeye aşırı ilgi göstermek, önemle bakıp korumak Doğru, hakları vardı, koskoca sandalıyla da beraber gömemezdiler ama çok sevdiği, gözü gibi esirgediği ağlarıyla gömebilirlerdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
diriğ etmek — esirgemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
LEBLEBE — Esirgemek. * Oğula ve kıza çok fazla düşkün olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RE'FE — Esirgemek, korumak. Acımak. Şefkat etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RUHUM — Esirgemek, korumak, rahmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEATTUF — Esirgemek. Merhamet etmek. Şefkat göstermek. * Ulaşmak. İttisal etmek. * Eğilip bükülmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEFEKA — Esirgemek, korumak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
esirgeme — is. Esirgemek işi, koruma, himaye, vikaye … Çağatay Osmanlı Sözlük