- değdirmek
- temas ettirmek
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
değdirmek — i, e Değmesini sağlamak, değmesine yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İMSAS — Değdirmek. Elle tutmak. Meshetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
değdirivermek — i, e Çabucak değdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
değdirme — is. Değdirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
değirmek — e, hlk. 1) Duyurmak, bildirmek, ulaştırmak 2) Değdirmek, dokundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektriklemek — i, fiz. 1) Üzerinde elektrik gücü bulunmayan bir iletkene, elektrikli başka bir iletkeni yaklaştırmak veya değdirmek yoluyla elektrik gücü vermek 2) mec. Etkilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öpmek — i, den, er Sevgi, saygı, bağlılık, teşekkür belirtmek amacıya dudaklarını bir şeye veya birine değdirmek Prenses karşıdan gelip yanağımı öptü. A. Gündüz Birleşik Sözler elöpen Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller öp babanın elini öperken ısırmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutturmak — i, e 1) Tutmasını sağlamak 2) nsz Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak Urumeli Hisarı na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum. O. V. Kanık 3) nsz Aklına koyup direnmek, ısrar etmek Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözle yemek — 1) bir şeye çok istekle ve dik dik bakmak 2) göz değdirmek Çocuğu gözle yediler … Çağatay Osmanlı Sözlük