- debelenmek
- yerde yuvarlanmak
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
Beypazari ağzindan sözcükler. 2010.
debelenmek — nsz 1) Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak Polisler bu arada, kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi nin ceplerini arıyorlardı. T. Buğra 2) Çırpınmak, tepinmek, kımıldamak Gözüm, yerde ters yüz edilmiş debelenen bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpınmak — nsz 1) Acı ile debelenmek Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık. O. V. Kanık 2) Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek 3) Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler, bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
debelenme — is. Debelenmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağmak — tayran ve uruc ve suud etmek; her yana kayup debelenmek; meyl … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağnamak — gülmekden bayılmak, telbet etmek, debelenmek, kendinden geçmek, giliden … Çağatay Osmanlı Sözlük
agnamak — (hayvanlar) yatıp debelenmek; kekemeleşmek, dili tutulmak I, 289 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini